Hakkımda

1983 Kastamonu doğumluyum. İlk ve ortaokulu Gazipaşa İlköğretim Okulu’nda okudum. 2001 yılında Göl Anadolu Öğretmen Lisesi’nden mezun oldum. 2001-2006 yılları arasında Dokuz Eylül Üniversite Matematik Öğretmenliği bölümünde öğrenim gördüm. Mezun olduğum sene İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Matematik bölümünde yüksek lisansa başladım. Bazı nedenlerden dolayı buradan ayrılarak Kastamonu Üniversitesi İlköğretim Matematik Öğretmenliği bölümünde yüksek lisans bitirdim.
2006’dan bu yana Kastamonu Özel İnci Kız Öğrenci Yurdu’nda Yurt Müdürü olarak çalışmaktayım.
Evli ve bir çocuk annesiyim.

yorum
  1. Hamiyet Sahin dedi ki:

    YASA METNİ :
    31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun;

    b) 17 nci maddesinin üçüncü fıkrasının ilk cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
    “Savunma, ulaşım, enerji, haberleşme, su, atık su, petrol, doğalgaz, altyapı, katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesislerinin; baraj, gölet, sokak hayvanları barınağı ve mezarlıkların; Devlete ait sağlık, eğitim ve spor tesislerinin ve bunlarla ilgili her türlü yer ve binanın Devlet ormanları üzerinde bulunması veya yapılmasında kamu yararı ve zaruret olması halinde, gerçek ve tüzel kişilere bedeli mukabilinde Çevre ve Orman Bakanlığınca izin verilebilir.”

    25 Haziran 2010 04:46 tarihinde
    http://www.haytap. org/index. php/parlementoda n/orman-araziler ine-bakimevi- izni-yasalasti

    Orman arazilerine Bakımevi Izni Mecliste Yasalasti

    24 Haziran 2010 tarihinde TBMM ‘de yapılan görüşmeler sonucunda aşağıdaki madde genel kuruldan geçti. Bundan böyle özellikle büyükşehirlerde sıkıntılı olan bakımevi sorunu ormanlık alanlarda kendisine yer bulacak. Özellikle Istanbul’da , Hasdal , Ataşehir , Kartal gibi yerlerdeki ormanlık alanlarda bakımevi açılabilme yolu açılmış oldu.

    Yasanın meclis genel kurulundan geçmesinde emeği geçen mecliste uzun süredir yoğun faaliyet gösteren HAYTAP gönüllüsü , temsilcilerimize , arkadaşlarımıza , Çevre ve Orman Bakanlığına , bakanımız sayın Veysel Eroğlu’na milletvekillerimiz sayın Necati Özensoy’a, Emin Nedim Öztürk’e , tüm canlarımız adına binlerce teşekkür sunuyoruz

    YASA METNİ :
    31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun;

    b) 17 nci maddesinin üçüncü fıkrasının ilk cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
    “Savunma, ulaşım, enerji, haberleşme, su, atık su, petrol, doğalgaz, altyapı, katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesislerinin; baraj, gölet, sokak hayvanları barınağı ve mezarlıkların; Devlete ait sağlık, eğitim ve spor tesislerinin ve bunlarla ilgili her türlü yer ve binanın Devlet ormanları üzerinde bulunması veya yapılmasında kamu yararı ve zaruret olması halinde, gerçek ve tüzel kişilere bedeli mukabilinde Çevre ve Orman Bakanlığınca izin verilebilir.”

    GEREKÇEDEN :

    Şehir merkezlerine yakın hayvan bakımevleri halk sağlığını tehdit edeceğinden söz konusu bakımevlerinin şehir merkezinden uzak orman arazilerinde kurulması, ayrıca, nüfus artışı ile birlikte insanların şehir merkezlerinden uzak yerlerde hayatlarını idame ettirme isteği nedeni ile tapulu ve hazine arazilerine bakımevi yapılması gürültü, çevre kirliliği gibi şikayetlerin artırmasına neden olmaktadır. Bu düzenleme ile hayvanlara daha tabii ve geniş ortamda yaşama imkânı sağlandığı gibi toplum sağlığı korunmaktadır

  2. glnryrdmc dedi ki:

    Hayvan barınaklarının yapılması kesinlikle çok gerekli… Hatta eşimle piyangodan para çıkarsa ya da çok paramız olursa ilk yapacağımız iş barınak yaptırmak (Çünkü bütün kedileri eve alamıyoruz, denedik en fazla 3 tane:)
    Dediğiniz gibi şehir dışında geniş alanlarda uzman veteriner hekimlerin başında bulunduğu, bütün imkanlara sahip barınaklar her şehirde kurulmalıdır. Ancak bir yasada ormana yapılabilecek A’ dan Z’ ye herşeyi yazmak ne kadar sevindirici onu bilemiyorum. Eşimin Orman Mühendisi olması sebebiyle önceden sadece duygusal anlamlar yüklediğim ormanların aslında devletin kendini yenileyen hazineler olduğunu öğrendim. Bu anlamda orman arazileri ile ilgili yasaların hassasiyetle hazırlanması gerektiğini düşünüyorum. Bilgilendirdiğiniz için teşekkürler…

  3. ozicoke dedi ki:

    İstanbul’daki barınaklarıda görüyoruz. Barınak yapılması olayı çözmez. Evvela insanımızın insan olması lazım. Bi sokaktaki köpeğe bakıyorum bide insanımıza bakıyorum, hangisi hayvan çözemiyorum. Belkide insan barınağı yapılmalı insanlar toplatılmalı daha makul gibi.

Yorum bırakın